Risk yönetimi nedir?
Farkında olmasak bile hayatımız boyunca sürekli olarak riskleri yönetiyoruz. Ya basit görevler sırasında (araba kullanmak gibi) ya da yeni sigorta veya tıbbi planlar yaparken. Temelde risk yönetimi, riskleri değerlendirmek ve bunlara tepki vermekle ilgilidir. Çoğumuz günlük aktiviteler sırasında bilinçsizce yönetiriz. Ancak, finansal piyasalar ve iş idaresi söz konusu olduğunda, riskleri değerlendirmek çok önemli ve çok bilinçli bir uygulamadır.
Ekonomide, risk yönetimini, bir şirketin veya yatırımcının her türden işletmenin doğasında bulunan finansal riskleri nasıl ele aldığını tanımlayan çerçeve olarak tanımlayabiliriz. Kişiler parasını doğru bir şekilde yönlendirdiği sürece borsada kazanç sağlarlar.
Traderlar ve yatırımcılar için çerçeve, kripto para birimleri, Forex, emtialar, hisseler, endeksler ve gayrimenkul gibi birden fazla varlık sınıfının yönetimini içerebilir. Bu makalemizde sizlere risk yönetiminden ve trader ya da yatırımcıların finansal risklerini azaltmalarına yardımcı olabilecek bazı stratejilerden bahsedeceğiz.
Risk yönetimi nasıl işler?
Risk yönetimi süreci beş süreçten oluşur: hedeflerin belirlenmesi, risklerin belirlenmesi, risk değerlendirmesi, yanıtların tanımlanması ve izleme. Ancak bağlama bağlı olarak, bu adımlar önemli ölçüde değişebilir.
-
Hedef belirleme
İlk adım, ana hedeflerin ne olduğunu belirlemektir. Genellikle şirketin veya bireyin risk toleransı ile ilgilidir. Başka bir deyişle, hedeflerine doğru ilerlemek için ne kadar risk almaya istekli oldukları.
-
Risklerin belirlenmesi
İkinci adım, potansiyel risklerin ne olduğunun tespit edilmesini ve tanımlanmasını içerir. Olumsuz etkilere neden olabilecek her türlü olayı ortaya çıkarmayı amaçlamaktadır. İş ortamında, bu adım, doğrudan finansal risklerle ilgili olmayan iç görülü bilgiler de sağlayabilir.
-
Risk değerlendirmesi
Riskleri belirledikten sonra, bir sonraki adım beklenen sıklık ve ciddiyetlerini değerlendirmektir. Riskler daha sonra önem sırasına göre sıralanır, bu da uygun bir müdahalenin oluşturulmasını veya benimsenmesini kolaylaştırır.
- Yanıtları tanımlama
Dördüncü adım, önem düzeylerine göre her bir risk türü için yanıtların tanımlanmasından oluşur. Olumsuz bir olay meydana gelmesi durumunda alınacak eylemin ne olduğunu belirler.
-
İzleme
Bir risk yönetimi stratejisinin son adımı, olaylara yanıt olarak etkinliğini izlemektir. Bu genellikle verilerin sürekli olarak toplanmasını ve analiz edilmesini gerektirir.
Finansal Riskleri Yönetmek
Bir stratejinin veya ticaret kurulumunun başarısız olmasının birkaç nedeni vardır. Örneğin, bir trader para kaybedebilir çünkü piyasa vadeli işlem sözleşmesi pozisyonuna aykırı hareket eder veya duygusallaşıp panik satışı yapar. Duygusal tepkiler genellikle traderların ilk stratejilerini görmezden gelmelerine veya bırakmalarına neden olur. Bu, özellikle ayı piyasalarında ve teslimiyet dönemlerinde belirgindir.
Finans piyasalarında çoğu insan, uygun bir risk yönetimi stratejisine sahip olmanın başarılarına büyük ölçüde katkıda bulunduğunda hemfikirdir. Uygulamada bu, Zararı Durdur veya Kar Al emirleri vermek kadar basit olabilir.
Sağlam bir ticaret stratejisi, açık bir dizi olası eylem sağlamalıdır; bu, yatırımcıların her türlü durumla başa çıkmak için daha hazırlıklı olabileceği anlamına gelir. Yine de belirtildiği gibi, riskleri yönetmenin birçok yolu vardır. İdeal olarak, stratejiler sürekli revize edilmeli ve uyarlanmalıdır.
Aşağıdaki örneklerde, finansal riskler ve insanların bunlarla nasıl başa çıkabileceği hakkında kısa bir açıklama bulunmaktadır.
- Piyasa Riski: Her işlemde Stop-Loss emirleri belirleyerek en aza indirilebilir, böylece daha büyük kayıplar oluşmadan önce pozisyonlar otomatik olarak kapatılır.
- Likidite Riski: Yüksek hacimli piyasalarda alım satım yapılarak azaltılabilir. Genellikle, piyasa değeri yüksek olan varlıklar daha likit olma eğilimindedir.
- Kredi Riski: Kredi alanların ve borç verenlerin (veya alıcıların ve satıcıların) birbirine güvenmesine gerek kalmaması için güvenilir bir takas yoluyla alım satım yaparak azaltılabilir.
- Operasyonel Risk: Yatırımcılar, portföylerini çeşitlendirerek, tek bir proje veya şirkete maruz kalmayı önleyerek operasyonel riskleri azaltabilir. Operasyonel arızalarla karşılaşma olasılığı daha düşük olan şirketleri bulmak için de biraz araştırma yapabilirler.
- Sistemik risk: Portföy çeşitlendirmesi ile de azaltılabilir. Ancak bu durumda, çeşitlendirme, farklı tekliflere sahip projeleri veya farklı sektörlerden şirketleri içermelidir. Tercihen çok düşük bir korelasyon sergileyenler.
Bir alım satım pozisyonu açmadan veya bir portföye sermaye tahsis etmeden önce, traderlar ve yatırımcılar bir risk yönetimi stratejisi oluşturmayı düşünmelidir. Yine de finansal risklerin tamamen önlenemeyeceğini akılda tutmak önemlidir. Genel olarak risk yönetimi, risklerin nasıl ele alınacağını tanımlar, ancak bu kesinlikle sadece riskleri azaltmakla ilgili değildir. Ayrıca kaçınılmaz risklerin mümkün olan en verimli şekilde alınabilmesi için stratejik düşünmeyi de içerir. Diğer bir deyişle, bağlama ve stratejiye göre risklerin belirlenmesi, değerlendirilmesi ve izlenmesi ile ilgilidir. Riskleri yönetme süreci, risk / ödül oranını değerlendirmeyi amaçlar, böylece en uygun pozisyonlara öncelik verilebilir.
Sponsor: PrimeXBT Özel Teklifi - İşlem ücretlerinde %25 indirim elde etmek için Kriptolist25 kodunu kullanın. Kayıt olmak için bu bağlantıyı kullanın.